Etiketler

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Zaman Akışı ve Tarih inancı

Kimine göre yazının kimilerine göre Ademin yaratılışından itibaren akagelen bir medeniyet ve kültür akışı zaman içerisinde devam etmektedir. Bu akışa tarih diyebilmemiz için kayıta yani yazıya ihtiyacımız olduğu için 21 yy şartları dahi başlangıç noktası konusunda bilimsellikten uzak kalmamıza neden oluyor. Peki bu konuda Sümer masalları denilen Kutsal kitapların iddiaları geçerliliğini ne kadar koruyacak ? Tahmini 4 bin yılı aşkın süredir insanların ekseriyetini semavi dinlerin iddiaları kontrol etmektedir. Alternatif olarak sunulan kayıta ve maddiyata bağlı dogmatik tarihsel ve arkeolojik bakış bize ne kadar vizyon sunmaktadır. Zira onların bakışı ile 19 yy'da Hititlerin bile varlığından bihaberdik.

Hitit Kazıları
Dünya coğrafyasının arkeolojik kazılarının % 75'inin Mısır topraklarında yapıldığı ifade edilmektedir. Kalan % 25 lik kısım çok ciddi bir alanı ve gerçekliğe hasret kaldığımız devasa bir buz kütlesini barındırdığından hiç şüphemiz yok. İngiliz araştırmacı James Churchward'un bahsettiği Mu ve Naacal Tabletlerindeki 50 bin yıllık uygarlık gerçekten var mıydı ? Tibette rahiplerin sakladığı 12 bin yıllık olduğu idddia edilen tabletler olmasaydı nereden bilecektik ? Ne dogmatik din referanslı tarihsel hikayeler ne de pozitivist tarih bakışı ; tarihçliğin şu an tek ihtiyacı olan merak ve sistemli kayıt tutabilme yeteneğidir. Yaşadığımız yüzyılda bu konuda en utanılacak milletler maalesef doğu İslam topraklarında ve kara kıtada yaşamaktadır. Kanın vahşetin acının yaşadığı toprakların aynı yer olması tesadüf mü ?

James Churchward

Mu - Naacal Tabletleri